Farklı sagittal yön iskeletsel paterne sahip bireylerde hava yolu hacminin değerlendirilmesi: Retrospektif pilot çalışma

Amaç: Üst solunum yolunun konfigürasyonu ve boyutları; yumuşak dokular, kaslar ve farinksi çevreleyen anatomik yapılarla belirlenir. Yumuşak doku ve kraniyofasiyal iskeletin anatomik anomalileri, faringeal hava yolu boşluğunun hacmini ve morfolojisini değiştirebilir. Bu çalışmanın amacı, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) ile sefalometrik analize dayalı sınıf I, II ve III iskeletsel paterne sahip hastaların hava yolu hacimlerinin karşılaştırılmasıdır.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma ortodontik tedavi amacıyla başvuran 46 bireyin KIBT kesitleri üzerinde yapıldı. Örneklem anteroposterior çene ilişkisine göre üç gruba ayrıldı; ANB açısı 0°'den 4° 'ye kadar Sınıf I,  4°'den büyükse Sınıf II ve 0°’den küçükse Sınıf III olarak belirlendi. Üç boyutlu görüntülerde sagittal yön açılanmalarını değerlendirmek için Simplant O&O Dental Software kullanıldı. Havayolu ölçümü için KIBT görüntüleri Romexis yazılım programında DICOM formatında elde edildi. Görüntüler 3D DOCTOR programında, aksiyal kesitler kullanılarak threshold değerlerine göre incelendi. Hava yolu segmentasyonu ile hacimleri; spina nazalis posteriordan 4. Servikal vertebranın ilk görüldüğü kesite kadar ölçüldü.Bulgular: Hastaların yaş aralığı 16-33 arasında olup (20,94 ± 4,48), 31’i kadın, 15’i erkekti. Çenelerin sagital yön ilişkilerine göre 3 gruba ayrılan hastaların 15’i Sınıf I, 20’si Sınıf II ve 11’i Sınıf III olarak belirlendi. Total örneklemde havayolu hacmi 38004,02 ± 13531,53 kübik voksel olarak bulunmuştur. Sınıf I iskeletsel paterne sahip bireylerde ortalama havayolu hacmi Sınıf II ve III bireylerden daha yüksek bulunmuştur. Ancak gruplar arasındaki hacim ölçümü değerleri istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermemiştir (p<0,05).Sonuç: Bu çalışmada havayolu hacimleri Sınıf II grubunda daha küçük bulunmuştur ancak gruplar arası farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir. ANAHTAR KELİMELER Hava yolu hacim, Sefalometrik analiz, KIB

İstanbul’daki Vakıf Üniversitelerinin Kuruluş Dönemlerine göre Etkinlik Analizi

Bu çalışmada Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemiyle İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin etkinliklerinin belirlenmesi, etkin olmayan üniversiteler için referans alabileceği referans kümesinin belirlenmesi ve kuruluş dönemlerine göre etkinlik düzeyleri arasında farklılık olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Literatür taraması sonrası üniversitelerin etkinlik analizinde kullanılan girdi ve çıktı değişkenleri belirlenmiştir. İstanbul’da bulunan 31 vakıf üniversitesinin etkinlik analizleri yapılmıştır. İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinden önlisans ve lisans bölümlerinden mezuniyet sayısına göre 2 tanesinin etkin, lisansüstü programlardan mezuniyet sayısına göre 1 tanesinin etkin, akademik değerlendirme puanına göre 3 tanesinin etkin ve genel olarak 9 tanesinin etkin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, kuruluş dönemlerine göre İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin etkinlik düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür

Effect of magnesium sulfate administration on blood–brain barrier in a rat model of intraperitoneal sepsis: a randomized controlled experimental study

INTRODUCTION: Permeability changes in the blood–brain barrier (BBB) and their possible contribution to brain edema formation have a crucial role in the pathophysiology of septic encephalopathy. Magnesium sulfate has been shown to have a protective effect on BBB integrity in multiple experimental models. In this study we determine whether magnesium sulfate administration could have any protective effects on BBB derangement in a rat model of sepsis. METHODS: This randomized controlled experimental study was performed on adult male Sprague–Dawley rats. Intraperitoneal sepsis was induced by using the infected fibrin–thrombin clot model. To examine the effect of magnesium in septic and sham-operated rats, a dose of 750 μmol/kg magnesium sulfate was given intramuscularly immediately after surgery. Control groups for both infected and sham-operated rats were injected with equal volume of saline. Those rats surviving for 24 hours were anesthetized and decapitated for the investigation of brain tissue specific gravity and BBB integrity by the spectrophotometric assay of Evans blue dye extravasations. Another set of experiments was performed for hemodynamic measurements and plasma magnesium level analysis. Rats were allocated into four parallel groups undergoing identical procedures. RESULTS: Sepsis significantly increased BBB permeability to Evans blue. The dye content of each hemisphere was significantly lower in the magnesium-treated septic rats (left hemisphere, 0.00218 ± 0.0005; right hemisphere, 0.00199 ± 0.0007 [all results are means ± standard deviation]) than in control septic animals (left hemisphere, 0.00466 ± 0.0002; right hemisphere, 0.00641 ± 0.0003). In septic animals treated with magnesium sulfate, specific gravity was higher (left hemisphere, 1.0438 ± 0.0007; right hemisphere, 1.0439 ± 0.0004) than in the untreated septic animals (left hemisphere, 1.0429 ± 0.0009; right hemisphere, 1.0424 ± 0.0012), indicating less edema formation with the administration of magnesium. A significant decrease in plasma magnesium levels was observed 24 hours after the induction of sepsis. The dose of magnesium that we used maintained the baseline plasma magnesium levels in magnesium-treated septic rats. CONCLUSIONS: Magnesium administration attenuated the increased BBB permeability defect and caused a reduction in brain edema formation in our rat model of intraperitoneal sepsis

Transversus abdominis plane block with different bupivacaine concentrations in children undergoing unilateral inguinal hernia repair: A single-blind randomized clinical trial

BACKGROUND: Current knowledge on the ideal local anesthetic concentration for the ultrasound-guided transversus abdominis plane block (TAPB) in pediatrics is scarce. The purpose of this study is to compare the efficacy of US-guided TAPB at two different concentrations of bupivacaine in pediatrics undergoing unilateral inguinal hernia repair. METHODS: After random allocation, 74 children aged 1-8 were randomized to receive US-guided TAPB by using 1 mg.kg RESULTS: Sixty-four children were recruited for the study. Postoperative pain scores were equal between the two groups. There was no need for a rescue analgesic in any group after the postoperative 6 CONCLUSION: TAPB using 1 mg.kg TRIAL REGISTRATION: This trial was retrospectively registered at Clinicaltrals.gov , NCT04202367

Single and double injection paravertebral block comparison in reduction mammaplasty cases: a randomized controlled study

Background This study compares the analgesic effects and dermatomal blockade distributions of single and double injection bilateral thoracic paravertebral block (TPVB) techniques in patients undergoing reduction mammaplasty. Methods After obtaining ethics committee approval, 60 patients scheduled for bilateral reduction mammaplasty were included in the study. Preoperatively, the patients received one of single (Group S: T3–T4) or double (Group D: T2–T3 & T4–T5) injection bilateral TPVBs using bupivacaine 0.375% 20 ml per side. All patients were operated under general anesthesia. The T3–T6 dermatomal blockade distributions on the midclavicular line were followed by pin-prick test for 30 min preoperatively and 48 h postoperatively. All patients received paracetamol 1 g when numeric rating scale (NRS) pain score was ≥ 4, and also tramadol 1 mg/kg when NRS was ≥ 4 again after 1 h. The primary endpoint was NRS pain scores at postoperative 12th h. The secondary endpoints were dermatomal blockade distributions and NRS scores through the postoperative first 48 h, time until first pain and the analgesic consumption on days 1 and 2. Results Fifty-two patients completed the study. The NRS pain scores at 12th h were similar (right side: P = 0.100, left side: P = 0.096). The remaining NRS scores and other parameters were also comparable within the groups (P ≥ 0.05). Only single injection TPVB application time was shorter (P < 0.001). Conclusions The single injection TPVB technique provided sufficient dermatomal distribution and analgesic efficacy with the advantages of being faster and less invasive